Ülkelerin öncelikli hedefleri arasında yer alan ekonomik büyümeyi istikrarlı hale getirmek süreklilik açısından oldukça önemlidir. Bu amaçla ülkeler büyümede istikrar sağlayarak sürekliliği devam ettirebilmek için dinamik bir süreç içinde değişim ve gelişim yaşamak zorundadır. Teknoloji ile birlikte Ar-Ge harcamalarına ağırlık vermek istikrarlı bir büyüme için değişmez koşuldur. Dolayısı ile teknoloji, inovasyon, ticari marka başvuruları araştırma-geliştirme çalışmalarının ortak bir sonucu olarak ekonomik büyümeye katkı sağlamaktadır. Bu çalışmada ekonomik büyümeye katkısını gözlemleyebilmek açısından seçilmiş OECD ülkelerinin 1996-2017 verileri ile ticari marka başvuruları ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki analiz edilmiştir. Analiz sonucuna göre değişkenler arasında pozitif bir ilişkinin varlığı gözlenmiştir. Dolayısı ile ticari markanın büyüme pozitif bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Stabilizing the economic growth, which is among the priority targets of the countries, is very important for continuity. To this end, countries have to experience change and development in a dynamic process in order to maintain continuity by providing stability in growth. Putting emphasis on R&D expenditures with technology is a constant condition for stable growth. Therefore, technology, innovation, trademark applications contribute to economic growth as a common result of research and development studies. In this study, the relation between 1996-2017 data of selected OECD countries and trademark applications and economic growth was analyzed in order to observe its contribution to economic growth. According to the analysis result, a positive relationship was observed between the variables. Therefore, it is concluded that the trademark has a positive effect on growth.