Toplumdaki, başta kadınlar olmak üzere bazı dezavantajlı grupların, yasal düzenlemelerde yer almamasına rağmen kültürel ve sosyal nedenlerle çalışma hayatında yeterince yer alma şansına sahip olamaması, çalışma hayatında yer alanların ise kariyer ilerleme fırsatlarının diğer gruplara kıyasla çok düşük düzeylerde olması şeklinde ifade edilen cam tavan sendromu, çalışma hayatının adil bir ortamdan yoksun olmasına yol açan faktörlerden birisidir. Bu çalışmanın amacını da, cam tavan sendromu ve örgütsel adalet algısının kamu çalışanları üzerinde araştırılması ve bu değişkenler arasındaki ilişkinin ortaya konulması oluşturmaktadır. Bu amaç doğrultusunda Konya ili Beyşehir ilçesinde görev yapan 400 kişiden oluşan bir örneklem üzerinde anket tekniği ve kolayda örnekleme yöntemi ile bir araştırma yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; genel olarak kamu çalışanlarının cam tavan sendromu düzeylerinin düşük olduğu, örgütsel adalet algısının ise orta düzeyde olduğu, kadın kamu çalışanlarının erkeklere göre daha yüksek cam tavan sendromu yaşadıkları, hizmet süresi ve eğitim düzeyi arttıkça kamu çalışanlarının cam tavan sendromu düzeylerinin de arttığı, eğitim-öğretim görev alanındaki kamu çalışanlarının diğer gruplardan daha yüksek düzeyde cam tavan sendromu yaşadıkları, teknik personelin de en düşük örgütsel adalet algısına sahip grubu oluşturduğu belirlenmiştir. Ayrıca cam tavan sendromunun örgütsel adalet algısı ve alt boyutlarını anlamlı şekilde etkilemediği sonuçları da elde edilmiştir.
Glass ceiling syndrome, which is expressed as the fact that some disadvantaged groups, especially women, do not have the chance to take part in working life due to cultural and social reasons, although they are not included in the legal regulations, and the career advancement opportunities of those who take part in the working life are at very low levels compared to other groups. It is one of the factors that lead to the lack of a fair environment. The aim of this study is to investigate the glass ceiling syndrome and organizational justice perception on public employees and to reveal the relationship between these variables. For this purpose, a research was conducted on a sample of 400 people working in the Beyşehir district of Konya, using the survey technique and easy sampling method. According to the research results; In general, the glass ceiling syndrome levels of public employees are low, the perception of organizational justice is medium level, female public employees experience glass ceiling syndrome more than men, the glass ceiling syndrome levels of public employees increase as the seniority and education level increases. It has been determined that public employees in the field of education experience glass ceiling syndrome at a higher level than other groups, and technical personnel constitute the group with the lowest perception of organizational justice. In addition, results were obtained that the glass ceiling syndrome did not significantly affect the perception of organizational justice and its sub-dimensions.