Author :
Abstract
İnsanlık tarihi geçmişten günümüze yaşaması için gerekli olan malzemeyi doğadan elde etmiştir. İnsanların varlığını sürdürebilmesi zorunluluğu geçmişte var olan, bu gün devam eden gelecekte de devam edecek bir gerçekliktir. İnsanoğlunun bu ihtiyaçlarını karşılayabileceği yer içerisinde yaşadığı çevredir. Bu süreçte kurulan ilişkinin biçimi, insanlığın yaşadığı toplumsal sistemi belirlemiştir. Kapitalist üretim ve tüketim ilişkilerinin hakim olduğu günümüz toplumsal sisteminde doğa ve hayvanların insanlığın nazarındaki yeri meta bir değer algısıdır. İnsan ihtiyaçlarını karşıladığı doğaya ve hayvanlara verilen zararın geri dönüşü yine insanlığa olacaktır.
Çalışmada, kapitalist toplum ilişkilerinin analizi, doğanın tahribatının ve hayvan endüstrisinin itici faktörü olan nüfus artışı ve diğer nedenler tartışılmaktadır. Doğanın üretim ve tüketimin sonucunda uğradığı zarara verilen tepki olarak ortaya çıkan çevrecilik hareketleri ortaya çıkmıştır. Son çeyrek yüzyılı aşkın zamandır ise artık meselenin çevreden başlayarak içinde yaşadığımız ve ihtiyacımız olan systemin bütününe bakılması gerektiği tartışmalarını içeren ekolojizm kavramı gündemdedir.
Ekolojik tahribatın içerisinde öncelikle sessiz canlılardan olan; bitki ve hayvanların fiziksel ve ruhsal güvenliği tehlikeye düşmektedir. Hayvan haklarına dair oluşan literatür özetlenmiştir. Hayvan hakları içerisinde hayvan endüstrisine yapılan eleştirilere yer verilecektir. Ülkemizde hayvan endüstrisinin yaygınlaştığı hatta bu endüstrinin kontrolsüzce kullanılabildiğine dikkat çekilmektedir. Yaygınlaşan üretim metodlarının kullanımı neticesinde olabilecek sakıncalara değinilmektedir. Sürdürülebilir bir yaşam için; mevcutu korumak, tahribatı önlemek ve daha iyiye taşıma gerekliliği doğmaktadır. Ancak bu sayede yaygınlaşan tehditkar ve olası sağlık sorunlarının kökten çözümü mümkün olabilecektir.
Keywords
Abstract
Throughout the history, humanity has obtained the material essential for living from the nature. The necessity for people to survive is a reality that exists in the past and will continue in the future. The place where human beings can fulfill these needs is the environment in which they live. The form of the relationship established in this process has determined the social system in which humanity lives. In today's social system dominated by capitalist production and consumption relations, the place of nature and animals in the eyes of humanity is a commodity value perception. The return of the damage caused to nature and animals, where it meets human needs, will again be directed to humanity.
In the study, the analysis of capitalist society relations, population growth, which is the driving factor of the destruction of nature and animal industry, and other reasons are discussed. There are environmental movements that emerged as a response to the damages suffered by the nature as a result of production and consumption. For more than a quarter of a century, the concept of ecology has been on the agenda, which also includes discussions about the need to look at the whole of the system we live in and need, starting from the environment.
In ecological destruction, the physical and mental safety of plants and animals, which are primarily silent creatures, is endangered. The literature on animal rights is summarized. Criticisms of the animal industry will be included in the section of animal rights. It is pointed out that the animal industry has become widespread in our country and even this industry can be used without any restrains. The drawbacks that may arise as a result of the use of widespread production methods are addressed as well. For a sustainable life, it becomes necessary to protect what is available, prevent destruction and move everything to the better. If we move this way, it will only be possible to radically solve the threatening and possible health problems that have become widespread.
